aramıza hoşgeldiniz.


29 Haziran 2012 Cuma

hayat bana güzel

merhaba efendim.
nasılız bugün bakalım? iyiyiz dediğinizi duyar gibiyim.sevindim o halde.zira ben de iyiyim.nedeni yok.iyiyim sadece.bu da tekrar iyi olmam için yeterli bi sebep sanıyorum ki.
evet bugün neyden bahsetsem ki.
kısaca bi günümü anlatayım bence ben.
sabah sekiz buçukta kalktım.dün de söylediğim gibi iş görüşmesi vardı.oraya yetişebilmek için.banyo,hazırlan,saç,makyaj,kahvaltı derken bi baktım saat olmuş on buçuk.hemen çıktım yola.15 dakika sonra görüşme var.neyse ki çok mesafesi yoktu otobüsle 5 dk sonra ordayım.yürüyerek 10 dakika.ama ben otobüsü tercih ettim.vardım dersaneye.bana bi form doldurttular.işte ne kadar ücretle çalışmak istersiniz? çalışmak istediğiniz pozisyon nedir? falan gibi sorular.doldurdum verdim formu.5 dakika geçmeden beni aşağı kata aldılar.bi sınıfa.önce mülakat yapıcaklar sonra da ders anlattıracaklar bana.girdik sınıfa.karşımda iki kişi biri adam biri kadın.adam dedi ki oturun hocam.oturdum ben.yeni mezunmuşsunuz.formasyonunuz var mı?neden bizim dersanemizi seçtiniz?çalışma şartlarımız haftanın 6 günü mesai saati uygulaması var falan dedi.dedim ki ben bunları zaten biliyorum bilerek geldim benim için sorun değil.peki dedi ilköğretime sosyal bilgiler dersine girebilir misiniz?dedim ki girerim neden olmasın.ama ben nasıl rahat konuşuyorum.cümleler akıcı,kelimeler tek tek..sonra oturduğunuz yere uygun olarak şubelerimizden hangilerinde çalışabilirsiniz dedi.karşıyaka ve çiğli hariç hepsine ulaşımım kolay dedim.aslında oraya da rahat ulaşırım sıkıntı değil.ama "ne iş olsa yaparımcılar"dan olmak istemediğim için o an öyle çıktı ağzımdan.buraya kadar herşey normaldi.bi de ders anlatımınızı dinleyelim bir de dediler.tamam dedim.kalktım bi güzel anlattım kendimce seçtiğim konuyu.konu da Türkiye'de yerleşmeyi etkileyen faktörler.anlattım ben maksimum 5 dakika sürdü.tabii ben anlatırken gayet rahatım.hiç teklemiyorum.heyecanlanmadım falan.ki ben normalde kendi sınıfımda arkadaşlarıma ders anlatırken bile acayip heyecanlanıp kekelemeye başlayan ve boğazımdan alnıma kadar kıpkırmızı olan bi insanım.bu durum fazlasıyla şaşırtıcıydı benim için.anlattım ve benim anlatacaklarım bu kadar dedim.aldığım cevaplar keşke benim rahatlığım kadar rahatlatıcı olsaydı.elimde notum yokmuş o yüzden daldan dala atlamışım.hazırlıksız gelmişim.bu benim çok özgüvenli olduğumu gösterirmiş.bu kadar özgüven benim meslek hayatımı başlamadan bitirirmiş.ben bu görüşmeyi önemsememişim.ben de gayet önemsediğimi,kendimce hazırlıkta bulunduğumu uygun bi dille anlattım."ayrıca" dedim "bu benim ilk iş görüşmem.".ilk görüşmen ama hiç heyecanlanmadın dedi kadın bana.o an beynimden aşağı kaynar sular döküldü.hiç kalkıp da "aslında ben çok heyecanlıyım ama neden böyle oldu bilmiyorum." falan deyip açıklama çalışmadım.söyledikleri karşısında da çok cevap vermedim zaten.daha sonra biz bi değerlendirelim size haber veririz dediler.ben de "teşekkür ederim,iyi günler" dedim ve çıktım kapıdan.kendi kendime dedim ki "iki kelimeyi bi araya getiremesem,heyecan yapsam çok heyecanlandın öğrencilere nasıl ders anlatacaksın sen derler.notum elimde hazırlıklı gelsem neden hazırlıklı geldin öğrenciler sana her an herşeyi sorabilir sen bilmek zorundasın derler". kısacası bu iş görüşmelerinde neyin ne olacağı belli olmuyor.daha ilkinden bunu anladım.ben yine de bana olumlu döneceklerini düşünüyorum.dönerlerse de dönmezlerse de haber ederim aklınız kalmasın.ama dönerlerse belki beni bulamazlar bilemiyorum.
özgüven öyle olmaz böyle olur.
neyse.çıktım iş görüşmesinden.ablamın iş yerine gittim.oturdum kahve,sohbet derken yurttan oda arkadaşım İzmir'e gelmiş.onunla görüştüm bi kaç saat.sonra tekrar ablamın yanına gittim.akşama o, nişanlısı,arkadaşı ve ben yemek yemek için teee Çeşmealtı'na gittik.yedik içtik.ordan kalktık dondurma için teee Çeşme'ye gittik.güldük eğlendik.bu arada ben sürekli özgüvenimle ilgili espriler yapıyorum tabii.
giderken de Çeşme otobanında orman yangını vardı bu arada onun için de fazlasıyla üzüldüm.çok kötü bi görüntüyü gerçekten.ayrıca Çeşme'de Zaz konseri vardı ya.içim nasıl acıdı.bırakıp gelmek istemedim.ordan ayrılmak istemedim.neyse bıraktık artık tabii napalım.bi kaç haftaya gideriz uzunca artık.belki Zaz olmaz ama olsun.
yaklaşık 1 buçuk saat önce eve geldim ve deli gibi susadım.ancak odadan kalkıp mutfağa gidip su almaya üşeniyorum ve korkuyorum.herkes yattı oda karanlık.allahını seven üzerime su atsın.
yarın yine gezicem.ben de leyleği havada gördüm heralde.bi dinlensem ya.ama yapacak çok şeyim var.bi daha ne zaman gezicem.çalışmadan gezeyim en iyisi.hayat bana güzel zaten.
neyse ben gideyim de bi su içeyim.